İSG'nin Mevzuatla İmtihanı
İSG’NİN MEVZUATLA İMTİHANI
Mevzuat; bir ülkede ilgili sektörün iyileştirilmesi amacıyla, tüm tarafların hak, görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemek için yapılan yasal düzenlemelerdir. Mevzuattaki ifadeler; amaçtan sapmayan, araçta boğulmayan, muğlak olmayan, istismar edilemeyecek şekilde “net” olmalıdır.
İSGHEDER olarak, çokça sıkıntı yaşanan İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatıyla ilgili Bakanlık yetkililerine periyodik raporlar düzenleyerek; mevcut yönetmelik maddelerinin yaşattığı sıkıntıları, çözüm önerileriyle sunduk. Nitekim, sunduğumuz bu taleplerimizle ilgili, Bakanlık bazı Yönetmelik maddelerinde revizyon yapma gereği duydu. Bakanlığa sunduğumuz raporları şu şekilde özetleyebiliriz:
Gerek İSG eğitim kurumları, gerekse OSGB (Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri) ’ler ile ilgili en ağır mevzuat hükmü, “yetki iptalleri” ile ilgili olanıydı. Kurumlar, Yönetmeliklerde yer alan “şekil şartları” ile ilgili, irili ufaklı her bir eksikliğin, hiçbir uyarı mekanizması devreye sokulmadan cezalandırılması ile karşı karşıya kalıyorlar. Bir kurumun, 4 yıl önceki bir eksikliği nedeniyle uygulanmış olan ihtar puanının, hâlâ toplam ihtar puanında yer alması dolayısıyla; tek bir denetimde, basit birkaç ihlal gerekçesiyle yetkisinin askıya alınması ne büyük bir garabettir! İhtar puanları toplamının 5 yıl içerisinde 200-300 puana ulaşarak, yetkilerinin askıya alınması, acilen kaldırılması gereken çok kolay bir –amiyane tabirle- “harcama” maddesidir.
Peki; Eğitim Kurumu ve OSGB’lerin yetkilerinin iptali nelere yol açıyor?
Ticari kimliği zedeliyor. Yıllar boyu emek verilerek yükseltilen marka değeri tepetaklak oluyor. Hizmet verdiği kişi ve kurumlar mağdur oluyor. Hatta hukuki süreçlerle karşı karşıya kalınıyor. Vergisel ve bankalar nezdindeki itibarı yıpranıyor. Bu kurumlarda çalışan onlarca kişi ve dolayısıyla aileleri mağdur oluyor. Eğitim kurumları ve OSGB’ler, aslî işlevleri olan, İSG kültürünü yükseltme çalışmaları yerine, prosedüre boğuluyor. Konsantrasyonu, heyecanı ve geleceğe yatırım yapması engelleniyor.
Mevcut ‘yetki askıya alma ve iptal’ uygulamaları; kurumsal olanları, markalaşmak isteyenleri ‘merdiven altı’ olmaya itiyor. ‘Nasıl olsa her an yetkim iptal olabilir’ diyerek yatırım yapmaya, kurumsallaşmaya değil; günü kurtarmaya ve “yetki iptal olursa nasıl olsa yenisini açarım” tercihine istemeden sürüklüyor.
Yetki iptali; maddi-manevi yansımaları, etkilenen insan sayısı nedeniyle verilebilecek en ağır ceza iken, tüm ortaklarını 2 yıl bu sektörde kurucu veya ortak olmaktan men etmek, gerçekten çok ağır bir uygulama… Bu fıkra, tamamen yürürlükten kaldırılmalıdır. Elbette, bir ceza sistemi olmalı ancak düzeltici ve yol gösterici amaçlı uygulanmalıdır. Yetki iptalleri çok kolay olmamalıdır.
1. Bakanlık; Kurumsal olmaya çalışanları teşvik etmelidir.
2. Eğitim kurumu ve OSGB yetki askıya alma ya da iptal etme uygulaması tamamen kaldırılmalıdır. İhlallerin karşılığı, para cezası uygulaması olmalıdır.
3. Bakanlığın, mevcut cezalandırma sisteminde ısrar etmesi halinde;
a. İhlaller; kurumlara yazılı ihtar şeklinde uygulanmalı, tekrarlanması halinde ihtar puanına yansımalı. İlk tespitte, ihtar puanı uygulanmamalıdır.
b. İhlal durumunda, sadece ihlali yapan kişiye ihtar uygulanmalı, birden fazla cezalandırma yapılmamalıdır.
c. İhtar puanlarında katlamalı ceza uygulaması kaldırılmalıdır.
d. İhlaller, her bir aykırılık başına yerine ‘her bir denetim başına’ olarak ihtar puanına yansıtılmalıdır.
e. Yetki askıya alınmasını gerektiren ihtar puanı limitleri yükseltilmelidir. Kişiler için 400, kurumlar için 800 puan.
f. OSGB yetki askıya alma hallerinde, yetkisi askıya alınmamalı, yeni sözleşme yapması engellenmelidir. Böylece gerek OSGB’nin, gerekse mevcut hizmet verdiği işyerlerinin mağdur edilmesi önlenmiş olacaktır.
g. Üzerinden en az bir yıl geçen tüm ihtar puanları silinmeli, vize işlemi yapıldığı tarihte de o güne kadarki tüm ihtar puanları silinmelidir.
h. OSGB’lerce kayıt altına alınacak ve teftişlerinde istenecek tüm belge ve dosyaların neler olduğu yönetmelikte açık ve net olarak belirtilmelidir.
Bu taleplerden, 18 Aralık 2014 Yönetmelik revizyonuyla; ‘denetim başına’ cezalandırma uygulamasına geçilmiş, OSGB belge arşivi konusunda kısmen netlik sağlanmış ve -sadece OSGB’ler için- yetki askıya alma limiti, 200 puandan 300 puana yükseltilmiştir.
Ayrıca, İtiraz Komisyonu’nda, yalnızca yetkisi askıya alınan ve iptal edilen değil; ihtar puanı düzenlemesine itiraz eden tüm kurumların başvurusunun da incelenmesi gerektiğini ifade ettik. Ayrıca, Komisyonda, ihtar puanı verilen kurumları temsilen İSGHEDER yetkilisinin de yer alması talebini dile getirdik. Yönetmelik’te İtiraz Komisyonu tanımında yer almamakla birlikte, pratikte derneğin varlığı önem arz etmektedir.
Bakanlığa sunduğumuz raporları paylaşmaya, önümüzdeki sayılarda devam edeceğiz.
Özetle; İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatı, anlayış ve bakış açısı yönünden köklü bir değişikliği beklemeye devam ediyor..